Tarihi M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan Truva Antik Kenti, M.Ö. 85 yılındaki Roma Dönemi’ne kadar sürekli yerleşim görmüştür. Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle bölgede hüküm süren uygarlıklar ticari ve kültürel açıdan önemli roller üstlenmişlerdir. 1998 yılında Unesco Dünya Miras Listesi’ne giren Troya Antik Kenti, Homeros’un meşhur İlyada Destanı’nda bahsi geçen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da biliniyor. Çanakkale il sınırları içerisinde Kaz Dağları’nın eteklerinde yer alan antik kent dünyadaki en ünlü arkeolojik alanlardan biridir. 2018 yılı da Türkiye’de Troya Yılı ilan edilmiştir.
1871 yılında Heindrich Schliemann tarafından başlatılan ve devam ettirilen kazılarda kentin dokuz katmandan oluştuğu ve yıllar içerisinde kentin defalarca kurulup yıkıldığı ortaya çıkmıştır. Yapılan kazılarda ayrıca tiyatro, hamamlar, kanalizasyon sistemi ve yapı temellerine de ulaşılmıştır. Yüzyıllar boyunca savaş ve doğal felaketler sonucu yıkılan ve defalarca yeniden kurulan kent denizden uzaklaşması sonucu yavaş yavaş önemini kaybetmiş ve terk edilmiştir.

Truva antik kenti
Truva Savaşı
Gelelim Truva Savaşı’nın çıkış nedenine, M.Ö. 1300 yıllarında yaşayan Kral Priamos’un ülkesinde insanlar bolluk ve zenginlik içerisinde yaşıyorlardı. Truva’da sosyal hayatta çok gelişmişti. Bu zenginliği ele geçirmek isteyen çeşitli bahanelerle savaş çıkaran komşu ülkeler şehrin surlarını aşamıyorlardı. Eteklerinde Truva’nın kurulduğu Kaz Dağı, Truva Savaşı’nın da nedeni olan dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yerdir. Güzellik yarışmasına katılan güzeller Hera, Afrodit ve Athena’dır. Hera kendisi seçerse Paris’e, kudretli bir krallık vereceğini, Athena ise akıl, zafer ve başarı vereceğini vadeder.
Seçici görevini üstlenen Paris, kendisine Sparta kralının karısı Helena’yı vadeden Afrodit’i seçer. Bu durum diğer tanrıçaları kızdırır ve Paris’e kin duyarlar. Vaadini yerine getirmesi için Afrodit beklemeyen Paris, Truva’ya gider ve Spartalı Helena’yı kaçırır. Bu olay Truva’ya saldırmak için fırsat kollayan Kral Menelaos ve Kral Agamemnon için yeterlidir. Yıllar süren savaşta Paris ölür ancak iki tarafta üstünlük sağlayamaz.
Tahta At’ın Kullanıldığı Şehir Truva
10 yıl süren savaşın sonunda, Kral Odysseus tahta bir at yaptırır, içine askerlerini yerleştirerek şehir surlarının önüne bırakır ve ordusunu geri çeker. Troyalı’lar savaşın sona erdiğini, bu tahta atın da Tanrıça Athena için yapıldığına inanıp, atı şehir surlarının içine alırlar. Savaşı kazandıklarını düşünüp kendilerini eğlenceye vuran Truvalı’lar gece geç saatlerde yorgun düşerler. Tahta atın içinde bekleyen askerler durumu fırsat bilip şehrin kapılarını dışarıda bekleyen orduya açarlar ve şehri yakıp yıkarlar. Memleketlerine giderken Helena’yı da yanlarına alırlar. Bu olaydan sonra Truva Atı tabiri yaygınlaşır ve günümüzde hala kullanılmaktadır.

Truva antik kenti
Antik kentin girişinde sizi karşılayan Truva Atı ile gezinize başlayabilirsiniz. Son yıllara kadar atın içine de girilebiliyorken artık güvenlik nedeniyle girişe kapatılmış durumda. Antik şehri gezerken bilgi panolarından yardım alabilirsiniz. Alanda bulunan ve arkeologlar için misafirhane olarak yapılan bina günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Kentin sembolü olan 20 ton ağırlığındaki Truva Ebedi Taşı ve Pithos Bahçesi ilk görülecekler arasında. Truva Antik Kenti’nin kuşkusuz en önemli ve en iyi korunmuş eseri, M.Ö.300 yıllarında Büyük İskender’in generallerinden Lysimachus tarafından yaptırılan Athena Tapınağı’dır. Roma döneminden kalma hamam, hemen karşısındaki meclis toplantılarının ve müzik gösterilerinin yapıldığı Odeion, ve saray görülmesi gereken yerlerden.
Leave A Reply